Sayfalar

4 Ocak 2008 Cuma

kayıp

hayatında kayıplar yaşamak, herşey yolunda gitsede her zaman acı çekmeyi mi miras bırakmıştır insana? kayıp yaşayanlarla yaşamayanlar arasındaki fark budur işte; yaşamayanlar zaman zaman üzülür acı çeker, dertlerine çare bulunca ohh be diyerek bi iç çeker ve hayatına mutlu devam eder taki yeni bir acı karşılarına çıkana kadar ve bu kısır döngü böyle devam eder.
Hayatta kayıpları olanlar ise üzülecek, acı çekecek somut birşeyleri olmasa bile hep kötü birşey olacakmış gibi tetikte olurlar ve bu savunma hali içinde kendilerini tekrar tekrar acının içine sürüklerler sanki hep bu acıyı yaşamak zorundaymış gibi kendilerine o anları hatırlatırlar... ilk günkü kadar derin olan acıyı hiç unutmamak isterler. sanki unuturlarsa geçmişini unutacaklar ve anıları hafızasından sonusuza kadar silinecek. işte bunun olmaması için başka bir kısır döngü meydana gelir.bu aslında bir kısır döngü değil, sadece bir döngüdür. çünkü acı hep vardır ve olmadan kendin olmayacağını zannedersin. bu döngü seni içine alıp başını döndürür.Gerçeği bir an unutuverirsin ve bu acının peşinde koşarsın. Bu sana bi fayda getirmez bunu bilirsin ama sen koşarsın ve hep kendinden birşeyler verirsin. Sonunda tepe taklak bi şekilde o döngüden düşüverirsin ve fark edersinki gerçek büsbütün karşında ve elinde kalan tek gerçek şey: yine acı...

Hiç yorum yok: